Fenerbahçe'nin hatırlamak istemeyeceği maç (Efe Can Önal)

İSTATİSTİK

Turkish Airlines Euroleague 8.hafta mücadelesinde Barcelona, Fenerbahçe Beko’yu farklı mağlup etti ve 7.galibiyetine ulaştı. Temsilcimiz ise 4.mağlubiyetini aldı (97-55).

De Colo’nun yokluğu, Barthel’in sakatlıktan dönmesi gibi etkenlerin bu farkı açıklayabileceği bir maç olmadı açıkcası. Mental açıdan baştan teslim olmuş bir görüntü vardı sahada. Barcelona da ligin en formda takımı durumunda olunca istediği oyunu sahaya yansıtması zor olmadı. Barcelona’ya karşı bu denli galibiyetten uzak durumda kalınan en son maç Pianigiani döneminde İstanbul’da oynanan maçtı yanlış hatırlamıyorsam. Final Four’un gediklisi olmuş bir ekibimizin bu durumlara düşmesi üzüntü verici. Kulüp tarihinin en farklı 2.mağlubiyeti olduğunu ve 25 top kaybı ile rekora ulaşıldığını da not düşelim. Bu guard rotasyonu sezonu ne kadar taşıyabilecek en büyük soru işareti bu gibi gözüküyor.

Maça Barca dışarıdan şutlarla , Fenerbahçe ise Ahmet-Vesely ikilisinin boyalı alan sayılarıyla başladı. 4 dakikada Mirotic-Abrines ikilisinde ikişer üçlük bulan ev sahibi skoru 14-8’e getirdi. İkili oyun savunmasında topta ve pas kanallarında olan baskının verimsiz olması ve hücumda sanki bugün ilk kez bir araya gelmişcesine dağınık gözükmesi ekibimizin periyodun bitimine 3 dakika kala çift haneli farklarla geri düştü (23-11). Hücumda çeşitlilik yaratmak adına 4 kısa + Vesely hamlesi savunmada ribaund zaafiyeti yaratsa da Dixon-Brown’un beraber oynayarak hücumu biraz da olsa hareketlendirdi ve ilk periyod 28-17 sona erdi. İlk 10 dakikada %70’e yakın yüzdeyle hücum eden ev sahibinde Mirotic 12 sayı ve Abrines 10 sayı üretti. Calathes ise 5 asist üretti.

Kenardan gelen Smits’in hem şutlarıyla hem de içeride yakaladığı ters eşleşmeleri cezalandırmasıyla farkı bir anda 20’ye fırladı (40-20). Dixon-Melih-Eddie-Pierre-Vesely beşinde Dixon dışında birebir yaratıcılık gösterebilecek bir isim olmayınca hücumda tıkanıklık yaşanması ve Barca’nın takım halinde topa yaptığı baskı farkın bu kadar açılmasının sebeplerindendi. Bu süreçte rotasyonunu sonuna kadar kullanan ve 12 kişiyi de sahaya atan Jasikevicius’u da not edelim. Brown’un sahaya dönüp bire bir atakları ile çembere giderek skor bulmasıyla 22’ye kadar çıkan fark 16’ya düştü (42-26) fakat bu yara bandı etkisinden daha fazla olamadı çünkü arkası kesilmeyen top kayıpları ve bomboş şutların kaçması ibreyi tamamen ev sahibine kaydırdı. Hücum temposunu bir an bile düşürmeyen ve bütün ters eşleşmeleri çabucak cezalandıran Barcelona soyunma odasına 51-29’luk üstünlükle gitti.

Mirotic ilk yaryı 16 sayıyla kapatırken, temsilcimiz ise 12 top kaybına ulaştı.

İki takımda maça başladığı beşlerle üçüncü çeyreğe başladı. Fenerbahçe kısalarla çembere gidip 4 sayı buldu fakat Vesely’nin kaçan birebir hamleleri ve Barcelona’nın ilk yarıda bıraktığı ritmle hücum etmesiyle 5 dakika geride kalırken fark 29’a çıktı (62-33) ve kalan süre artık formaliteye dönüştü. Periyodun son 30 saniyesine kadar 4 sayıda kalan sarı lacivertliler, final çeyreğine 69-38 geride girdi.

Bizim topları kaybettiğimiz ve Kuric’in resital sergilediği son çeyrekte TV molasına giderken fark 40’a dayandı (84-46) ve Kuric’in 20 sayı ürettiği 4.çeyreğin sonunda Barcelona sahadan 97-55 galip ayrıldı.

16 üçlük isabeti ve 27 asist ile oynayan Barcelona’da Kuric 25 sayı ve Smits 20 sayı üretirken, Fenerbahçe Beko’da ise sadece 10 sayı üreten Brown çift haneli skora ulaşabildi.

Fenerbahçe'nin hatırlamak istemeyeceği maç (Efe Can Önal)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 3065