Milli Takım'daki şok gelişme üzerine (Necip Kapanlı)

Grupta henüz galibiyeti bulunmayan Milli Takım'ın iki kader maçından bir hafta önce koç değişikliği yapılmasını onaylayabilmek mümkün değil. Konu ne Ufuk Sarıca, ne de Orhun Ene... İkisi de saygın, milli takıma yakışan koçlar...

Ama gelinen noktada sıfır noktasından başlayacak olan Orhun Ene, elbette asistanların da yardımıyla rakipleri etüt edecek, takımımızın oyun formatını kafasında şekillendirip bunu oyunculara aktaracak. Önünde ise sadece 4 günü var. Zaten konu milli takım değil, kulüp takımı olsa böyle bir maceraya da girmezdi. İnşallah bu kısa süre içinde hızlandırılmış eğitimle takım bir noktaya gelir ve Hırvatistan ile Hollanda maçlarını kazasız atlatır.

Aslına bakarsanız bu ani gelişen olaydan bağımsız olarak Milli Takımın Kasım ve Şubat aylarında takvimin arasına sıkıştırılmış programa uyum sağlayabildiğini söyleyebilmek mümkün değil. FIBA ve Euroleague'den şikayet etmek, konuya çözüm getirmiyor. Şartlar zor da olsa "En iyi nasıl hazırlanırız?" sorusu şimdiye kadar karşılıksız kaldı. Yani yeni duruma adaptasyon sağlayamadık.

Örneğin... Geçen sene All Star'a milli takım oyuncularının 10 kadarı çağrılmıştı. Diğer 4-5 kişiyi de davet edip, lige verilen aradan da yararlanarak 4-5 günlük bir milli takım kampı yapılabilirdi. Bunu yapmış olsaydık, belki de İsveç ve Hollanda'ya kaybetmezdik...

Örneğin... Pandemi nedeniyle takımlar hazırlık döneminde hemen hemen hiç yurt dışına gitmemişken, milli takım bir araya getirilebilir, turnuvalara katılabilirdi.

Bu organizasyonları yapması gereken kişiler de milli takımın idari elemanlarıydı.

Dönelim Ufuk Sarıca Olayı'na... Anlaşılan o ki önceden Sarıca ile TBF arasında daha önceden başlayan gerilime, son günlerdeki bazı olaylar, bardağı taşıran damla olmuş...

Bize gelen bilgilere göre Sarıca, Efes'ten Sertaç, Erten, Buğrahan ve Shane'i istemiş. Efes de Shane dışındakilerin Pazartesi'den itibaren aralıksız milli takımda kalmasını, Shane'in ise Perşembe günkü Kızılyıldız deplasmanına gidip gelmesini önermiş... Hatta "Özel uçağın saatini değiştirir, Çarşamba akşamı gideriz, Perşembe de maçtan sonra özel uçakla dönüp Shane'i size teslim ederiz. Micic sakat olduğu için Shane'e ihtiyacımız var. Kaldı ki maç eksiği olduğu için Kızılyıldız maçında oynaması sizin de işinize gelebilir." demişler.

Bundan sonra ise birbiriyle çelişen iki farklı iddia var...

Birincisi... Sarıca Shane formülünü kabul etmemiş, "Böyle olursa oynatmam, bana Tolga'yı alın Efes'ten" demiş...

İkincisi... Sarıca bu formulü beğenmiş, "Kızılyıldız maçında oynayıp gelsin, hiçbir sorun yok." demiş...

Bakalım "miş"lerin yerine önümüzdeki günlerde gerçekler detaylı olarak kamuoyu ile paylaşılacak mı?

Son olarak yöneticiliğin şekeri yükselmiş gibi parlamak yerine, mantıklı ve sakin düşünmek, gerekirse karşındakini ikna etmek sanatı olduğunu hatırlatalım...

Sarıca'ya teşekkür eder, Ene'ye de bu zor dönemde başarılar dileriz.

Milli Takım'daki şok gelişme üzerine (Necip Kapanlı)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 5513