Üçüncü İspanyol aranıyor (İnan Şefkatli)

Önce avuçlarımız patlarcasına Anadolu Efes'i Tuncay Özilhan'ı, Ergin Ataman'ı, oyuncular ve tüm staffı alkışlayalım. Sonra da sezonu başa sarıp bir kez daha bakalım. Sezona tartışılan bir kadro ile başlayan Efes, 30 Eylül'de oynamış olduğu Euroleague ilk maçında ne ilginç bir rastlantıdır ki bu akşam finalde yendiği Real Madrid takımına 69-82 kaybetmişti. İlk dokuz maçın yedisinde mağlup olan bu 'tartışılan kadro' için çoğunluk 'bu sezon bitti' ifadesini kullandı. Sezon başı transferde Sertaç gibi çok önemli bir uzunu kaybedip (ki Sertaç'taki büyük performans artışı da bence Ergin koçun çok büyük başarısıdır) yerine Petrusev, daha sonra da Bryant transferleri hep hata olarak görüldü.

2 Şubat'ta Moskova'daki CSKA zaferi Efes için dönüm noktası oldu. Beş maçta dört galibiyet aldı takım. O meşhur dönem geldi. 20 Şubat'ta dünya tarihinin en saçma sapan (kusura bakmayın başka anlamlı kelime bulamadım !) savaşı başladı. Savaştan tüm dünyanın etkilendiği gibi spor da çok büyük yara aldı. Türkiye için başka bir kaos oluştu. O ana kadar iki takımla ilk sekizin içindeki Türkiye maalesef 'abzürd' bir seçimle tek takıma düştü. Fenerbahçe'nin büyük emek ile kazandığı üç önemli maç Rus takımlarının organizasyondan çıkarılması ile birlikte silindi. Bu öyle bir olay oldu ki Türkiye'de özellikle son beş yıldır tavan yapan her platformda yaşanan polarizasyon kaosu basketbolda da bizi buldu. Fenerbahçe son sekize kalamadı, Efes 16 galibiyet - 12 mağlubiyet ile (ki Euroleaguede şampiyon olan takımların normal sezondaki en düşük istatistiği) son sekize altıncı sıradan girebildi.

Milano serisinin ilk maçında Efes İtalya'da Milano'ya 48 sayı izni verdi. Maçı kazandı ve dördüncü maçta da sahneye bu akşamın en önemli oyuncusu gene Pleiss çıktı. 25 sayı- 6 ribaund yapan Alman uzun sezon başında 'çok yaşlandı, niye bu takımda tutuldu' sorularına önce bir cevap verdi, sonra da bu akşamki 'EFSANE' oyunuyla hesabı kapattı. Anadolu Efes bu akşam finalde Madrid'i mağlup etti, geçen sezon Barcelona'yı devirdi. Haklı olarak seneye 3. İspanyolu bekliyoruz !!

Ergin Ataman beş sezon önce bu takımn başına geldiğinde, takım bir önceki normal sezonda Euroleague sonuncusu olmuştu. Her gittiği takıma büyük değer kazandıran, bence dünya basketbolunun en başarılı birkaç koçundan biri olmayı hakeden Ergin Ataman için hep bir ilave hedef ve motivasyon yaratmak hiç zor olmuyor. Bu akşam basın ile yaptığı maç sonrası röportajdaki sorulan 'maçta ikinci yarı da niye hiç mola kullanmadığı' ile ilgili soruya 'önümüzdeki euroleague finalinde' kullanacağını söylemesi bile onun ne kadar konsantre ve hedef adamı olduğunu gösteriyor.

Şimdi ben bir basketbolsever olarak bu kadar Türk basketbolunu kulüpler kategorisinde en tepe noktasına çıkartan bu adamdan Milli takımın başındaki lideri olarak zafer bekliyor olmam çok mu büyük bir haksızlık olur ? Tabii ki değil, haydi Ergin hoca, bize yaşattığın bu büyük gururun yanında TÜM TÜRK MİLLETİNİ de sokağa dökecek başarıyı getir.

Kalın sağlıcakla...

Üçüncü İspanyol aranıyor (İnan Şefkatli)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 2702