Daçka serisi üzerinden Fenerbahçe (Necip Kapanlı) - BasketFaul.com

Daçka serisi üzerinden Fenerbahçe (Necip Kapanlı)

29-05-22 12:39
Bazı takımların sponsorları daha güçlüdür, kaynakları daha zengindir... Bazıları ise daha mütevazi olanaklarla mücadeleye katılır. Elbette sahaya çıkıldığında güçlü olan çok daha avantajlıdır ama sonuçta paralar değil, oyuncular oynar. Güçlü gözüken taraf çok yorgundur, çok önemli oyuncuları sakattır... Ya da karşı taraf çok formdadır, çok iyi durumdadır... Böyle olunca da daha zayıf olan takım kafa tutabilir. Sporun güzelliği düşük olasılıkların zorlanmasıdır.
Fenerbahçe ile Darüşşafaka arasındaki seriyi izliyoruz. İlk maçta iki takım arasındaki farklılık net olarak ortaya çıktı ve Fenerbahçe farklı kazandı. Son iki maçta ise Darüşşafaka, Fenerbahçe'ye kök söktürdü ve bizler heyecanlı mücadeleler izledik.
Peki... Fenerbahçe gerçekten çok iyi durumda olan bir Darüşşafaka ile mi oynuyor? Asla...
Daçka'nın tek uzunu Gabriel Olaseni, Fenerbahçe'nin kapısının önünden geçemez. Olaseni'nin iki yedeği; Berke ve Görkem sakat, yani Gabi faul problemine girmemek, yorulmamak, 40 dakikaya yakın sahada kalmak zorunda.
Doğuş Özdemiroğlu elindeki tendon kopması sakatlığına karşın oynamaya devam ediyor. Son maçta Nathan Boothe sakat sakat oyuna dönüyor.
Daçka'nın kazandığı önceki maçta sahaya giren iki Darüşşafakalı gencin (Troy Selim ve Bora) ismini bilen yok...
Darüşşafaka, Şampiyonlar Ligi'nde önemli galibiyetler aldığı günlere göre güç olarak çok gerilerde ama Fenerbahçe serisi bunlara karşın çekişmeli geçiyor. Öyleyse bunun nedeni Fenerbahçe'nin hataları... Karşılarında oynayacak adalesi kalmamış, sadece yüreği olan bir takım var... Ve Fenerbahçe 13 kat fazla bütçesiyle, çok zor durumdaki Darüşşafaka'ya elenmemeye çalışıyor. İki takım arasındaki farkı yaratan faktör ise yönetim... 
Sezon bitene kadar en iyi oyuncu sizin oyuncunuzdur, en iyi koç sizin koçunuzdur... Ama siz lig şampiyonluğu hala ortada bir hedef olarak dururken, "Transferlere seçilecek hoca karar verecek." söylemiyle, opsiyonlu da olsa sözleşmesi devam eden Djordjevic'in gideceğini deklare eder, herkesin bildiği şekilde Itoudis'le sezon sürerken anlaşırsanız koç gücünü, takım havasını kaybeder. Kenara alınan oyuncu memnuniyetsizliğini küfürlü kelimelerle ifade eder, koç duymazdan gelir. Bir sonraki sene takımın başında olma olasılığı kalmamış koçu dinleyenler azalır. Herkes koç değişikliği ile birlikte takımda büyük değişiklikler yapılacağını da bilir ve aidiyet duygusu zayıflayabilir.

Birçok Fenerbahçeli, "Efes'le final oynamaktansa, Daçka'ya elenelim, daha iyi" demeye başladı. Tabii Efes'in finale çıkıp çıkamayacağı da soru işareti... Fenerbahçe, Darüşşafaka'yı eleyebilirse, kim bilir... Belki de Galatasaray'la kapışacak... Bu eşleşme onları motive de edebilir. Ama konu bu değil, konu Fenerbahçe'nin verdiği görüntü... Sezon bitene kadar koçun arkasında durmasını beceremeyen, ancak Ataşehir'deki iki locadan "Daçka" diye bağıran çoluk çocuğu polise attırmaya çalışan, Fenerbahçe'nin büyüklüğünü kavrayamamış bir yönetim, sorunun kaynağı olduğunu anlayamadığı sürece de bu işi böyle gider... 

Yorumlar Okunma: 2703