Erken Uyarı: Oyun Kurucumuz Yok! (İlker Yıldız)

A Erkek Basketbol Milli Takımımızın özel maçta Ukrayna'yı 96-70 yendiği karşılaşmada milli takımımızı özellikle top paylaşımı konusunda ve hücum zenginliği açısından çok beğendim. Başantrenörümüz Sayın Ergin Ataman'ın milli takımımızın oyun anlayışı açısından, her ne kadar bize nispeten bir hayli zayıf olan rakibimiz karşısında, oyuncu rotasyonunu konusunda yine de ileriye dönük önemli ipuçları verdiğini görüyoruz.

Milli takımımızın gerek 2023 FIBA Dünya Kupası Elemeleri'nde başarılı olması için gerekse de 2022 FIBA Avrupa Şampiyonası'nda kürsüyü görebilmemiz adına acilen iki noktada ciddi önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. İlerisi adına milli takımımızda iki önemli noktada ciddi sıkıntılar yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Bunlar;

1) Şehmus Hazer, Doğuş Özdemiroğlu ve Buğrahan Tuncer'den tam bir PG ortaya çıkarma sevdasından artık vazgeçmemiz gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Larkin’in zorlu maç trafiğinde tek başına PG pozisyonunu kaldırmasının pek mümkün olmayacağını açıkça belirtmemiz gerekiyor ki, iş işten geçmeden önlemler alınsın.

Şehmus Hazer, bu sezon Fenerbahçe Beko'da Aleksandar Djordjevic tarafından PG oynatılmaya çalışıldı. Açıkçası ileriye dönük çok da doğru bir pozisyon değişikliği olacağını ve Şehmus'un bu sayede basketbol kariyeri adına olumlu anlamda önemli bir gelişim gösterip, fark yaratacağını düşünüyorum. Ancak şunu da vurgulamamız gerekiyor ki; bu yıl Avrupa Şampiyonası'nda kürsüye çıkamamanın başarısızlık olarak addedilmesi gereken A Milli Takımımızda PG pozisyonunu henüz kaldırabilecek alışkanlıklara sahip olmadığını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Şehmus, atletizm noktasında çok üst düzeyde ve savunmada da rakip oyun kurucuları bir hayli yıpratacak savunma özelliklerine sahip; ancak, baskıya karşı top getirmede, oyun kurmada ve ceza şutlarını değerlendirme yönünden ciddi eksiklikleri var. Kısacası A Milli Takımı seviyesi için henüz tam bir oyun kurucu (PG) performansı sergileme seviyesi ve alışkanlığına sahip değil.

Doğuş Özdemiroğlu da topa çok iyi baskı yapan ve top çalma konusunda öne çıkan bir oyuncu, ancak onun da A Milli Takım seviyesinde tam bir oyun kurucu performansı sergilemesini beklemek hayalcilik olur. Nitekim 2020 Olimpiyat Oyunları Elemeleri'nde hep birlikte bunu gördük. Doğuş'un savunma yönü iyi ama hücumda aynı şeyi söylememiz pek mümkün değil. Çok iyi bir oyun kurucunun yanında çok iyi bir tamamlayıcı görevi yapan, oyun kurucuyu gerek topa baskıda gerekse de savunmada rahatlatan bir oyuncu. Kesinlikle oyun kurucu pozisyonunda ilk opsiyon olamaz.

Ahmet Buğrahan Tuncer ise Anadolu Efes'in lig maçlarında olduğu gibi Larkin ile birlikte uyumlu bir ikili olabilirler ama o da mücadele seviyesi üst düzeyde olan maçlarda başta savunma olmak üzere, dengeli hücum gerçekleştirme ve doğru karar verme adına ciddi sıkıntıları olan bir oyuncu. Hücum yönü diğer iki oyuncumuz olan Şehmus ve Doğuş'a nispeten çok daha iyi ama savunması ise inanılmaz kötü. Yaratıcılık mevzu olduğunda ilk tercih edilecek oyuncuların başında geliyor ve kısmen zayıf takımlara karşı adeta şov yapma potansiyeline de sahip ama üst düzey takımlara karşı iki ucu keskin bıçağın keskin tarafının bizi kesme ihtimali de yüksek! Ergin Ataman, kaç sezondur Buğrahan'ı EL'de doğru düzgün oynatmayı bile aklına getirmezken, EL'den daha da üst düzey takımların ve oyuncuların yer alacağı önemli turnuvalarda Buğrahan'dan ne ölçüde verim alacağını düşündüğünü de bilemiyorum!

Özetle tam olarak PG özelliğine sahip olmayan ve olamayacak olan (Şehmus hariç) üç oyuncunun eksiklikleri ve fazlalıkları bir araya getirilerek PG yaratılmaya çalışılıyor. Bu olsa olsa sahte bir PG yaratımı olur ve milli takımımız adına da gerek 2023 FIBA Dünya Kupası Elemeleri gerekse de 2022 FIBA Avrupa Şampiyonası adına büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıza göz göre göre lades demektir!

Bu sorununun çözümünün aslında çok kolay olduğunu düşünüyorum. Bu yıl Bahçeşehir Koleji ile gerek ligde gerekse FIBA Europe Cup'ta çok başarılı bir sezon geçiren ve son olarak aday kadrodan çıkarılan üç oyuncu arasında yer alan Kartal Özmızrak'ın acilen tekrardan kadroya dahil edilmesi gerektiğidir. Milli takımımız adına PG pozisyonu için düşünülen diğer alternatiflerin ve teknik değerlendirmelerin "Amerika'yı yeniden keşfetmek"ten öte bir macera olmadığını söylememiz gerekiyor.

2) Uzun rotasyonunda Ömer Faruk Yurtseven'in eksikliğini ciddi anlamda hissedeceğimiz kesin (Ömer Faruk Yurtseven'in bundan sonra A Milli Takımımıza çağrılmaması gerektiğini düşünüyorum). Bugün Ukrayna'nın vasat kulelerine karşı bile çemberi koruyamadık hem çok fazla hücum ribaundu verdik hem de net ribaunt almakta çok zorlandık (toplam ribauntlarda 32-30 geride kaldık). Sertaç yüzü dönük oyunu ile, Alperen sırtı dönük oyunu ile hücum çeşitliliğimiz adına birbirlerini çok iyi şekilde tamamlarken, savunmada ise benzer şekilde olumlu şeyler söylememiz pek mümkün değil. Çember altını koruyacak güçte ve size'da uzun oyuncu eksikliğini fazlasıyla hissedeceğimiz kesin. Furkan Haltalı belki ileride bu açığı kapatabilir ama şuan için bu pek mümkün değil. Tecrübeli kulelerle mücadele edecek ne güce ne de tecrübeye sahip değil. Tek alternatif olarak milli takım kampına en son katılan Ercan Osmani görünüyor ama onun da ne kadar bu mücadele için hazır olduğunu da bilmiyoruz.

Özetle söyleyecek olursak mevcut kadro mühendisliğinde teknik ekip çok büyük bir hamle hatası yapıp, elimizde kalan net PG'lerimizi son açıklanan aday kadrodan çıkartmıştı. Bu kararın ne kadar yanlış olduğunu Ukrayna maçında bile gördüysek, diğer özel maçlarda çok daha fazla göreceğimiz de kesin.

Önerim Kartal Özmızrak'ın kadroya tekrar çağrılmasıyla birlikte; pota altı rotasyon zenginliği açısından Muhsin Yaşar ve Furkan Haltalı da ısrar etmeyi bırakıp acilen Ercan Osmani üzerinde durulması yönündedir.

Erken Uyarı: Oyun Kurucumuz Yok! (İlker Yıldız)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 3977