Parkelerden sanal parkelerde Avrupa Şampiyonluğuna!

E-spor günümüzde çok büyük bir fenomen olarak insanların hayatında yer edinmeye başladı. Bilgisayar oyunlarının inanılmaz gelişimi ile bunun çok daha ciddi şekilde ele alınması yepyeni olanakların da önünü açtı. Tansu Aksoy ise bu konunun ülkedeki en büyük isimlerinden biri. Bu ismi gören sıkı basketbol takipçileri kendisini Yeşilgiresun'dan hatırlayabilir. Profesyonel sporcuyken kendini sakatlıklar ve hobilerinin peşinden koşması sonucunda e-spor arenasında hem de en üst düzeyde buldu. 2 kez Avrupa şampiyonu milli sporcu şimdi ise çok daha büyük bir başarının peşinde. Önümüzdeki günlerde yapılacak e-NBA draftında seçilerek orada oynayan ilk ve tek Türk olmak istiyor. Ama öncesinde Final Four'da milli takım ile üçüncü kez Avrupa Şampiyonu olarak kendini tekrar ispatlamanın peşinde. Henüz ülkemizde pek de bilinmeyen profesyonel e-sporculuk hakkında Tansu'nun söyledikleri ile sizleri başbaşa bırakıyoruz.

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

Tansu Aksoy, 22-05-96 doğumluyum. Profesyonel basketbolcuyken birkaç kez sakatlandım ve basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Aslında Fenerbahçe ile 2 yıldız şampiyonluğum var. 1996 doğumlu olduğum için malum altın jenerasyonun bir üyesiydim. Genç senemde Yeşilgiresun takımına geçtim orada da 4 sene oynadım süperligde de oynadım ama tarak kemiği sakatlığı ile oynayamadım. Süre bulmakta zorlandım bir dönem ve sonunda oynama fırsatı yakalamak için transfer yaptım ama orada oynarken de sakatlanıp sezonu kapattım. Kıbrıs'ta okumaya ve basketbol oynamaya gittim ama bu sefer de aşil tendonum koptu. Basketbolu tamamen bırakma kararım burada geldi.

Sporculuktan e sporculuğa geçiş nasıl oldu?

Aslında sürekli playstation oynarken kendimi bir anda e-sporda buldum. 2k19 ile esporculuğa geçiş oldu benim açımdan ama öncesinde de sürekli olarak oyun oynuyordum. Sonuçta profesyonel sporcuların çok fazla boş vakti oluyor ve oyun oynamak ilk tercih edilen şeylerden biri. Oyunda yetenekli olduğumu da aslında biliyordum ama daha ciddi rekabetler sonunda anladım. Mesela Londrada bir turnuvada mücadele etmeye gittim. O tür bir davetli turnuvada mücadele eden ilk Türk ben oldum. Tüm dünyadan e-atletlerin geldiği turnuvada başarılı da oldum ama covid dönemi geldi. Aslında orada gördüklerim ile burada turnuva düzenlemek de istedim ama dediğim gibi Covid engel oldu.

E-NBA nedir?

E-NBA bildiğimiz NBA'in 2k isimli oyun serisi üzerinden oynanan bilgisayar oyunu şeklindeki ligi. Dünyanın en iyi ligi ve şu an oyuncuların gelir seviyesini şöyle anlatabilirim, kendilerine Tesla marka araba ya da ev alan oyuncular var. Aynı evde kalıp beraber oynama şansları var. NBA oyuncularının yaşadığı lükse yaklaşmaya başladılar. Doğru şekilde e-atlet olarak hayatlarını ona göre yönlendiriyorlar. Koçlarından, genel menajerlerine tam bir ekipleri var. Avrupa-Avustralya ve Çin'den birer takım alındı lige.Türkiye'den bir takımı da eklemek istiyoruz bunun için her türlü şeyi yapacağız.Ligin 3-3 ve 5-5 modları var.

Örneğin play-offlarda 5-5 oynar gibi aynı yere oturtup oynatıyorlar gerçek maç gibi oynanıyor. Sanki NBA maçı gibi trash talk bile yapıyorlar. Her e-nba takımının kendi sosyal medya hesapları var takipçileri var. İzlenme rakamları da son derece iddialı. Şimdi oraya giden ilk Türk olmak istiyorum ve ülkemizi temsil etmek istiyorum. Dünyanın açık ara en profesyonel e-spor ligi orada ve milyonlarca dolarlık ödül havuzu bulunuyor.

NBA draftına katılacağınız söyleniyor bu nasıl gerçekleşiyor?

NBA konusunda 2k oyununda Dux şirketi ile bir İspanyol-Meksika takımı 2K Ligine expansion takımı olarak girdi. O takıma gitme gibi bir durumum var. Draftta eğer beni seçerlerse katılacağım. Oyun içinde 3 numaralı lockdown pozisyonda oynuyorum. Hücumda spacing yapan ve rakip yıldızı savunma görevi olan bir sporcuyum. İşin ciddiyetini son aylarda anladım çünkü bu takımın genel menajeri beni ciddi şekilde istedi. Avrupalı pek oyuncu yok şu an orada. Gidip fark yaratmak en büyük hedefim.

Neye göre e-sporcu olunabiliyor?

Öncelikle adanmışlık lazım. Planlama sonunda oluşan bir şey bu. İstediğiniz kadar iyi oyuncu olun takım bulamazsanız profesyonel olmanız çok zor. İyi bir takımla aynı gerçek hayatta olduğu gibi başarıya ulaşmanız gerekiyor. Yeteneği aslında kendiniz anlayaibliyorsunuz. İyi yeteneğiniz varsa kendinizi belli edersiniz. Oyunda da gerçek hayatta olduğu gibi doğruyu yapan hemen her zaman kazanıyor. Sadece burada reklam ve kendini tanıtma biraz öne geçebiliyor. 16 yaşındaki biri 20 yaşına kadar her şeyi doğru yaparak çok ciddi paralar kazanıp çok ciddi sponsorluklar bulabilir.

İdmanlarınız nasıl oluyor yani hazırlık süreci neler barındırıyor?

Tekil olarak pick-up game oynuyoruz. Fitness salonuna gidip basket oynamaktan hiçbir farkı yok. Gün içinde pek oynamıyorum ama belli kadrolar oluyor ve boşluklarını yazıyorlar hemen boş olanlar katılıyor ve oynuyoruz. Sürekli yeni kişilerle oynamamız bize farklı bakış açıları da sağlıyor. Ama idman yerine genelde maç ile kendimizi keskinleştiriyoruz. Çok fazla sayıda regular season maçımız oluyor. En az 22 tane maçı sadece ligin ilk kısmında oynuyoruzç çok sayıda lig de vara maç ritmimizi bu sayede sağlayabiliyoruz. Mesela geçtiğimiz dönemde haftada 5-6 gece 3-4 maç yapıyoruz. Birlikte oynamanın önemi bu oyunda çok önemli ve genelde hep beraber oynamaya çalışıyoruz. Artık biz de regular seasonda konsantrasyon sıkıntısı yaşıyoruz bazen. Aslında gerçek hayata çok benzer çünkü aynı oyuncularla playoffta çok daha iyi oynuyoruz.

Oyuna zaman zaman yenilikler geliyor ve iç dinamikler değişiyor. Şu an mesela oyunu güncellediler benim pozisyonumda temel bir dğeişiklik oldu bu gerçek hayattaki kural değişikliği gibi oyunu etkiliyor denebilir. Ama her ne olursa olsun sonuçta oyun algın ve oyuna olan yeteneğin fark yaratıyor. Şimdi düşününce profesyonel sporcuyken işime harcadığımdan daha çok vakti e-sporcuyken harcıyorum denebilir.

Şimdi önümüzde bir şampiyona var nelerle karşılaşacaksınız?

3. kez düzenlenen Fiba turnuvasında Portekiz yarı finali üzeri İspanya-Fransa galibiyle oynayacağız. Bu tek Avrupa Şampiyonası ve çok büyük bir takipçi kitlesi var. Daha önce de kazandığımız için favoriyiz diyebilirim. Canlı yayın Fiba'dan sağlanacak hatta ben de kamerası açık oyunculardan biri olacağım ve yayına destek vereceğim.

Federasyondan destek var mı?

Bilgi noktasında eksikleri olduğu için henüz ilgi gösterilmiyor bize. Aslında saygı duyulacak ve sahip çıkılacak bir iş yapıyoruz. Milyon dolarların konuşulacağı bir organizasyon oluştu. Jest olarak en azından bir forma bir t-shirt bile yollansa başlangıç olabilirdi. Sonuçta milli takımı temsil etmiş oluyoruz.TESFED bize bir destek sağlama noktasında beklentilerimizi karşılayamadı. 2 altın madalya kazanmışken insan biraz daha ilgi bekliyor. TBF ise şampiyon olduktan sonra başkan aracılığıyla bir tane tweet attı. Bunlar biraz hevesimizi köreltiyor. Keşke biraz daha bu başarıları yayabilseydik diye de düşünüyorum.

Çarşamba akşamı 19.45 Portekiz ile mücadelemiz olacak. Sonrasında finalde İspanya ya da Fransa'dan biriyle oynayacağız. Şampiyon olup ilk kez düzenlenecek Dünya Şampiyonasında da yerimizi almak istiyoruz. Maçları Fiba'nın youtube kanalından ve Fiba E-Basketball elçisi Alper Biçen'in yayınlarından takip edebilirsiniz.

Parkelerden sanal parkelerde Avrupa Şampiyonluğuna!

Paylaş

Yorumlar Okunma: 5015