Geçtiğimiz yaz milli takımı Gürcistan'da yerinde takip eden biri olarak geleceğe umutla bakan taraftaydım. Fakat elemelerde aldığımız tatsız yenilgiler şimdi o geleceği bir iki sene ertelememiz gerektiği gerçeğini ortaya koydu. Dünya Kupası treni kaçtı olimpiyatlar için ise sadece parayla satılan davetiye ihtimali var. Milli takımın pek bir anlamı olmayan son eleme maçları için kadrosu çok yakında açıklanacak. Artık yavaş yavaş bir konu hakkında karara varmamız gerekiyor. Önümüzdeki 2 sene boyunca ciddi bir turnuvada boy göstermemiz çok zor gözüküyor. Fakat belki de bu bir fırsat penceresidir. Ne olursa olsun bu yaz milli takım en iyi kısasını kullanamadığı turnuvada geleneksel olarak serbest atışlar yüzünden belki de madalyayı kaçırdı. Elimizde büyük ihtimalle tarihimizin en iyi uzunu belki de Türk basketbol tarihinin en yetenekli oyuncusu Alperen Şengün var. Onun milli takıma aidiyeti de çok üst düzey. Yanına şimdilerde kolej liginde oyununu pek ileri taşıyamasa da fiziksel gelişimini sürdüren Adem Bona'yı ekleyecek gibi duruyoruz. Cedi ve Furkan iniş çıkış gösteren kariyerlerine rağmen aslında "zirve" performans dönemlerine girmiş durumdalar. Larkin ve Wilbekin ile kısa pozisyonunda bir süre daha elimiz sağlam gözüküyor. Ercan Osmani hoş bir sürpriz olarak kadroya eklenirken Fiba ile problemlerini çözmüş gözüken Ege Demir de caydırıcı bir uzun olarak uzun vadede kadroda düşünülebilir. Doğuş Özdemiroğlu, Berk Uğurlu, Erkan Yılmaz ve Sadık Emir Kabaca gibi belli bir kalitenin üzerindeki rol oyuncularına artık bu sezon ben bir takımı taşıyabilirim mesajını net veren belki de İbrahim Kutluay'dan beri ilk skorerimiz Onuralp de en yüksek ivmeyle katılıyor. Dahası ligimizde bu sezon fena performans vermeyen ;Furkan Haltalı, Egehan Arna, Erten Gazi, Yiğitcan Saybir, Ayberk Olmaz, Arca Tülüoğlu gibi isimler bulunurken Berke Büyüktuncel ve Samet Yiğitoğlu çok genç olmalarına karşı sıradaki adımı atmaya hazır gözüküyorlar. Genel planlama bu şekilde gözükürken ben başka bir yere dikkat çekmek istiyorum.