Abdi İpekçi'nin parkesi benim için çok değerli (Necip Kapanlı)

Yıkılan Abdi İpekçi Salonu'nun anı olarak gönderilen parkesi elime geçtiğinde 30 yıl öncesine gittim.

Salon yapılırken, Gençlik Spor İl Müdürü beni aramış ve "Necip Bey, müteahhide yardımcı olur musunuz?" demişti. İş yerim salona çok yakın olduğu için İstanbul trafiğinin yaratacağı bir sorun yok ama ben ne anlarım salon inşaatından?

Yapım aşamasındaki salona ilk gittiğimde yüksekliği 1.90 olan kapılarda oyuncuların maç başlamadan sakatlanabileceğini söylemiştim ama zaten benden önce gelenlerin de öncelikli olarak bu konu dikkatlerini çekmiş.

Müteahhide yardımım daha çok parkelerin yerleştirilmesi sırasında oldu. Salona defalarca gidip otomobilimin bagajındaki topu sahanın farklı yerlerinde sıçratmış, "Burası olmuş, burası olmamış" diye olumlu ve olumsuz raporlar (!) vermiştim. Elbette parkenin sağlığı konusunda daha teknolojik sistemler uygulanmalıydı ama o tarihte bu ölçek, bir hakemin "Olmuş" ya da "Olmamış" demesi idi...

Abdi İpekçi Salonu'nun parkesiyle ilgili bir diğer anım ise o salondaki ilk lig maçını (Galatasaray-Beşiktaş), hakem arkadaşım Kenan Tunar ile birlikte yönetmemdi. Salonun tamamının dolu olduğunu, seyircilerin birlikte oturduğunu, küfürleşme olmadığını söylememe gerek var mı? O tarihte insanlar çok daha toleranslı ve edepliydi.

Abdi İpekçi'nin parkesiyle anılarımı buluşturan TBF'ye teşekkürler...

Not: TBF'nin en heyecan duyduğu proje, Abdi İpekçi'nin yerine yapılacak olan Basketbol Kampüsü... Ancak kaynağı garantilemeden salonu yıktırdılar ve şimdi formül arıyorlar. Ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik şartlarla yeni tesisin yakın zamanda yapılması kolay gözükmüyor. Sonuçta aceleci davranarak hata yaptılar.

Abdi İpekçi'nin parkesi benim için çok değerli (Necip Kapanlı)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 18890