Solak: Düşmemek için başladık, yeni hedefimiz play off

TBL’yi takip edip Anadolu Basket’i izlemekten keyif almayan şüphesiz yoktur. Tecrübeli oyuncu Berent Kavaklıoğlu’nun kaptanlığını yaptığı, ağırlıklı olarak gençlerden oluşan ekip aldığı sürpriz galibiyetlerle herkesin dikkatini çekti.

Bu sürpriz galibiyetteki en büyük pay sahiplerinden biri 96 doğumlu Recep Solak. Geçen sezonu başlayamadan talihsiz sakatlığı sebebiyle kapatan Recep Solak bu sezona adeta oynamadığı sezonun acısını çıkartacak şekilde harika başladı. (14 maçta 26,9 dakika, 10,7 sayı, 7,4 ribaund, 1.3 asist ortalamaları)

Biz de kendisiyle ikinci yarı öncesi biraraya gelerek bir röportaj gerçekleştirdik.

İnegöl doğumlu olan Recep, basketbolla aslında 8 yaşında dayısı sayesinde tanışarak başlasa da o yaşlarda pek sevemedi ve bıraktı. Ancak aradan geçen yıllarda basketbolu sevmeye başladığı farkeden Recep, 14 yaşında İnegöl Çarşıspor’da oynamaya başladı.

“Aslında biraz geç kaldım. Eğer 8 yaşımda başladığımda bırakmasaydım belki her şey benim için daha farklı olabilirdi.”

Geçen sezon belki de bir sporcunun başına gelebilecek en kötü sakatlık olan çapraz bağların kopması başına geldi. O tedavi sürecinden biraz bahsedebilir misin?

Aslında geçen sezon benim hedef senemdi. Çünkü oynayabileceğim bir takıma gitmiştim. Ama talihsiz bir sakatlıkla sezonu başlamadan kapatmak zorunda kaldım.

Gerçekten çok zor bir sakatlık ve zorlu bir süreç yaşadım. Bu süreçte ailemin, menajerlerim Onur Altınmakas ve Egehan Özgenç’in destekleri benim için çok değerliydi. Hepsine bir kez daha teşekkür etmek isterim.

Ameliyatımdan sonra 1,5 ay boyunca Samsun’da fizik tedavi gördüm. Sonra Ankara’da Savaş Kudaş ve Gökhan Evren’le birlikte tedavime devam ettim.

Sonrasında gelen pandemi dönemi ise benim için yararlı geçti, kendimi daha fazla güçlendirdim. Haziran ayında da yüzde yüz hazır bir şekilde bireysel antrenmanlarma başladım.

Bu zor sakatlığın ardından sezona bu kadar iyi bir başlangıç yapmak çok da kolay olmasa gerek.

Ben de sezona böyle iyi başlayacağımı beklemiyordum. Ben de şaşkınım diyebilirim...

Bu çok zor bir sakatlık. İnsan başına gelince daha iyi anlıyor. Tekrar aynısını yaşama korkusu insanın özgüvenini yitirmesine neden oluyor.

Ama sağolsunlar coachumuz Hakan abi ve Genel Menajerimiz Ahmet Arif bana güvendiler. Üstelik oynamadığım bir pozisyonda bana güvenip neler yapabileceğimi önce bana, sonra herkese gösterdiler. Bu vesileyle onlara tekrar çok teşekkür etmek istiyorum.

Ben gerçekçi olmak gerekirse bu sezon TBL’de hiçbir takımda böyle bir süre alabileceğimi hiç düşünmemiştim. Ama onlar dediğim gibi bana güvenip bir şans verdiler. Ben de bu şansımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

Aslında pozisyonun normalde 4 iken şu an 5 oynamakta zorlandın mı?

Takımın bir sistemi var, o sisteme bağlı kaldığınız ve kabul ettiğiniz sürece işliyor. Çünkü herkes görevini biliyor. Bu yüzden pozisyonumun değişikliği beni çok zorlamadı. Aksine daha rahat olduğumu düşünüyorum. Elbette ilk senem olduğu için eksik kaldığım kısımlarım olduğunun farkındayım. Ama bu şekilde oynamaya devam edersem, 4 numaranın yanında 5 numarayı oynamayı öğreneceğime inanıyorum.

Sezon başında bir araya gelen bir kadrosunuz ve baktığımızda hiç hazırlık maçı yapmadan Federasyon Kupası ile sezonu açtınız. Ama sizi izlerken gerçekten hiç de yeni bir takım değil de uzun zamandır berabersiniz izlenimi alıyoruz. İç sahada yakaladığınız başarıda bu durumun önemli pay sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

Ağustos’tan beri takım halinde çalışıyoruz. Bana göre takım içinde yakaladığımız iyi uyum ve arkadaşlığımız bu başarıyı getirdi. Coachumuz Hakan abi ile de antrenör-oyuncu ilişkisinden ziyade abi-kardeş gibi olmamızın da etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.

Federasyon Kupasına kadar hiç hazırlık maçı yapmadığımız için kupa bizim aslında sınavımızdı. Orada da birlikte neler yapabileceğimizi gördük. Gerçekten bu kadar başarılı bir kupa geçireceğimizi beklememiştik, yarı finale kadar yükselmiştik. Bu sezon öncesi hepimize moral verdi ve iyi başlangımızdaki büyük pay sahibi oldu.

Aslında şu an bulunduğumuzdan daha iyi yerde de olabilirdik. Çünkü mesela çok iyi oynayıp kaybettiğimiz Bornova, Manisa, Konya maçlarımız vardı. Bu maçların sonunu da iyi oynayarak kazanabilseydik şu an bulunduğumuzdan daha iyi yerlerde olabilirdik. Ama umarım ikinci devrede böylesi basit hatalarla elimizdeki maçları kaybetmeyiz.

Takım sezon öncesi hangi hedefle yola çıkmıştı? Şu an elde ettiğiniz başarılarla hedefte bir değişiklik oldu mu?

Bu takım açık olmak gerekirse ligde düşmemeye kurulan bir takımdı. Ancak dediğiniz gibi beklentiler üzerine çıkan performansımız hedefimizi de yükseltti. Artık hepimizin en büyük isteği play-off kalabilmek.

Umarım ikinci devrede de hedef maçlarımız dışında da sürpriz galibiyetler almaya devam ederiz. Çünkü insanları şaşırtmak bizi mutlu ediyor. Her takıma ters geliyoruz, düzen bozuyoruz.

Lige sürpriz galibiyetlerle iyi başlasanız da deplasmanda bir türlü şanssızlığınızdan kurtulamadınız. Çok iyi oynadığınız çoğu deplasman maçınızdan mağlubiyetle ayrılmak zorunda kaldınız.

O biraz şanssızlık mı desem bahtsızlık mı desem, bilemiyorum. Ben biraz şanssızlık olduğunu düşünüyorum. Çok iyi oynadığımız bir Bornova ve Konya maçı var, Manisa maçında da son çeyrek çok iyiydik...

Bence iyi oynadığımız maçların elimizden gitmesinin en büyük sebebi tecrübe eksikliğimiz... Kaptanımız Berent abinin de eksik olduğu zamanlar tecrübesizliğimiz bize böyle kayıplar yaşatabiliyor.

Genç bir kadroyuz, ilk defa TBL’de bu kadar süreler alıyoruz. Tecrübesizlik ister istemez bazı zamanlar bizi vurabiliyor. Ama iç sahada da çok rahat oynuyoruz. Zaten sezon başında evde hiç maç kaybetmemek hedefimiz vardı. Evimizde sadece şanssız bir Mamak mağlubiyetimiz var, o maçta da çok kötü oynadığımızı düşünüyorum.

Evimizdeki maçlarda sahaya kazanacağımız inancıyla çıkıyoruz ama bunu deplasmanlar için söyleyemiyorum...

TBL’ye sizinle ilgili sezon öncesi düşünceleri tersine çıkararak çok iyi başlangıç yaptınız. Beklentilerin üzerine çıkan iyi başlangınızdaki kilit nokta sana göre neydi?

Kilit nokta coachumuzun güvenip bizi takımda yer vermesi, sistemi kabul etmek ve bu sistemle birikte bu kadar süre alıp özgüvenimizi kazanmak diyebilirim. Demek ki bu ligde bunları yapıp bu kadar süre alabiliyormuşuz diyerek özgüvenimizi kazandığımızı düşünüyorum.

Aramızda daha önceden aynı takımda oynadığımız, karşılıklı oynadığımız veya arkadaş olduklarımız var. Ankara dışından gelenler tesiste hep birlikte kalıyoruz. Dolayısıyla birlikte daha çok vakit geçiriyoruz. Mesela boş zamanlarda birimizin odasında toplanıyoruz. Oyun oynuyoruz veya Kutay ve Anıl da gitar çalıyor, biz de şarkı söylüyoruz. Birlikte çok vakit geçirerek iyi bir aile olduk. Bu başarımızdaki etkenlerden birini de buna bağlıyorum.

Solak: Düşmemek için başladık, yeni hedefimiz play off

Paylaş

Yorumlar Okunma: 2636