Milano, Fenerbahçe ile 100leşemedi... (Doruk Sözen)

İSTATİSTİK

Euroleague 27. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe deplasmanda Milano’yu 100-92 mağlup etmeyi başardı. Bu sonuçla Milano son 10 maçında 2. Yenilgisini alırken, geçen hafta 10 maçlık serisi sona eren Fenerbahçe tekrar galibiyetle tanıştı. İlk yarıda 20 ikilik, 2 üçlükle oynayan temsilcimiz, ikinci yarıda 5 ikilik 10 üçlükle bambaşka bir takım görüntüsü çizdi. İki yarının ortak noktası ise bir şekilde 50 sayının atılmış olmasıydı. Maçı 22 asistle tamamlayan Fenerbahçe için bu durum artık olağan bir hale gelse de, 35 ribauntla rakipten tam 15 ribaunt fazla alınmış olması oyuncuların maçı ne kadar fazla istediğini gösteriyordu. Özellikle hücum ribauntlarındaki 12-4’lük fark bunu daha net açıklıyordu. Delaney, Melih, Ulanovas sakatlıklarından dolayı maçta forma giymediler.

Fenerbahçe'nin bana kalırsa bu sezonki en bariz özelliği oyuncuların ve koçun yaptıkları ve yapamadıkları şeyleri kabullenip maç içerisinde ona göre aksiyon alabilmeleri. Bu takım ribaunt alamıyorken farklı şekilde işliyordu, bu gece üçlükler girmezken başka, rakip birebirlerden rahat sayı üretirken başka işledi. 30 dakikanın üzerinde süre alan 4 oyuncunun (De Colo, Vesely, Guduric; Pierre) her alanda katkı veren ve etrafındaki isimleri de ateşleyen oyuncular olmaları ve Kokoshkov'un sahadaki her oyuncuyu belirli rotasyonlarda kullanıp anlık performanslara göre çok fazla değişiklik yapmamasının da bunda rolü büyük. Zaten yanlarına Brown da 18 sayıyla eklenince 100 sayıyı buluyorsunuz.

Maça savunmada agresif başlayan Fenerbahçe, Delaney ve Rodriguez’in yokluğunu kısalara baskı yapıp rakibini hataya zorlayarak değerlendirmek istiyordu. Fakat Milano’nun hücumunu bire birler üzerine kurması ve Roll, Punter ikilisinin maça sıcak başlaması bunun önüne geçti. Temsilcimiz de Hines’ı çemberden uzak tutan yerleşimi sayesinde boyalı alanı rahatça işleyince televizyon molasına kadar yüksek skorlu bir maç izledik. ( 15-14, Milano lehine) Dönüşte Milano’nun 3 sayılık hücumlarına temsilcimiz ikiliklerle karşılık verince fark yavaş yavaş açıldı. O’Quinn, Eddie, Vesely, Brown, De Colo beşiyle oynarken göze çarpan uyumsuzluk, topun kısaların elinde istenenden fazla kalmasına sebep oldu. Neyse ki De Colo ve Brown’ın uzunların yanından bitirmekte sıkıntı çekmemesi olası bir krizi engelledi. İlk çeyrek 28-24 Milano’nun üstünlüğüyle tamamlanırken, Punter 8 sayıyla en skorer oyuncu idi. Fenerbahçe 1/6 3FG, Milano ¾ 3FG ile oynadı.

İkinci periyodun başındaki hareketli savunma üst üste 2 top çalmayı da beraberinde getirdi. Milano 2 dakika boyunca skor üretemezken, O’Quinn’in üçlüğüyle birlikte gelen 5-0’lık mini seri konuk ekibi tekrar öne geçirmeye yetti. Bu dakikadan sonra sahneye çıkan Rodriquez ise üst üste kaydettiği iki el üstü üçlükle skoru tek başına sürüklüyordu. Hücumda çok farklı opsiyonlara sahip olan ev sahibi ardından da Datome’ye pozisyon hazırlamaya başladı. Onun kendisiyle özdeşleşmiş orta mesafesi ve dirsekten attığı üçlükle üstünlüğünü korudu. Brown ise diğer potada Rodriquez’e olan üstünlüğünü sürekli üzerine saldırarak ona hatırlatıyordu. 5.27 kala molaya gidilirken skor 39-33 ev sahibinin lehineydi. Dönüşte oyuna giren De Colo, Vesely ikilisinin liderliğinde 8-2’lik seri yakalanmasında topun kısaların ellerinde daha az kalması ve Vesely faktörü ön plandaydı. Rakibi kaçırdıkça ribauntları toplayan temsilcimiz hızlı karar vererek aradığı avantajlı eşleşmeleri ve boş pozisyonları yakalıyordu. Milano ise yarı sahada 4 oyuncusunu yayın dışına yerleştiriyor ve ekstra pası yaparak boş köşe üçlüğünü bulmakta sıkıntı yaşamıyordu. İlk yarının bitimine 3.7 saniye kala Datome’nin üçlüğünden sonra Kokoshkov son top için molayı aldı. Fakat Guduric topu oyuna sokarken doğrudan rakibe atınca bu sefer de Brooks üçlüğü yollayarak çeyreğe noktayı koydu. (52-50, Milano önde) Ribauntlardaki 18-7’lik Fenerbahçe üstünlüğü ve temsilcimizin 74% ile ikilik atması, rakibin 9 üçlük isabetiyle dengeleniyordu. İki takımın da topu iyi paylaştığı, seyir zevki ve temposu yüksek bir ilk yarı oldu.

Milano üçüncü çeyrekte de üçlükleri sıralamaya kaldığı yerden devam ederken, bu sefer hanelerine ikinci şans sayılarını da eklemeleri farkın açılmasına sebep oldu. İşleri değiştiren ise ilk yarıda hayalet gibi dolaşan Guduric oldu. Üst üste üç üçlük isabeti bulan oyuncuya De Colo’nun da eşlik etmesi 13-0’lık seriyi beraberinde getirdi. İki üçlüğün asistini tipleyerek hücum ribaundu üzerinden yapan Vesely’nin de hakkını teslim etmek gerek. Bu iki kısanın yanına sonradan oyuna giren Brown da üçlükleriyle dahil olunca fark çeyrek bitmeden çift hanelere kadar çıktı. Üst üste 3 üçlük yollayan skorer guard periyodun da skorunu belirleyen isim oldu. Bu periyotta temsilcimizin 28-17’lik üstünlüğü vardı. (69-78)

Son çeyreğin başında Milano hücumları yine birebirlere kalırken, fark yaratan isim yine Punter oldu. 7 sayısının skorer oyuncu tarafından kaydedildiği 8-0’lık bir seri yakaladılar. Ondan sonra da Shields’ın sorumluluk alıp, orta mesafeden yaptığı atışlara karşı savunmanın çaresiz kalması Kokoshkova molayı aldırdı. Dönüşte takımın ağır taşları Vesely ve De Colo, üst üste iki hücumdan sayı çıkarıp nefes aldırdı. Özellikle ikinci hücumda De Colo çoklu perdelemelerden geçip pota altından döndükten sonra Vesely’e asisti yaparken Kokoshkov bu set aracılığıyle herkese ben buradayım diyordu. Maçı koparan da yine Vesely’nin asistinde, bitime 1.35 kala üçlüğü yollayan De Colo oldu. Maçı kazanan 100-92’lik skorla Fenerbahçe oldu.

Öne Çıkanlar:

Fenerbahçe:

De Colo: 20 sayı, 3 ribaunt, 3 asist, Vesely: 13 sayı, 10 ribaunt, 8 asist, Guduric: 15 sayı, 4 ribaunt, Brown: 18 sayı, 4 asist, Pierre: 15 sayı, 4 ribaunt, 3 asist

Milano:

Punter: 20 sayı, Datome: 16 sayı, 6 ribaunt, Rodriguez: 13 sayı, 4 asist, Shields: 14 sayı, 5 ribaunt

Milano, Fenerbahçe ile 100leşemedi... (Doruk Sözen)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 2371